تأويل قول
الله عز وجل {
إنما جزاء
الذين يحاربون
الله ورسوله
ويسعون في
الأرض فسادا
أن يقتلوا أو
يصلبوا أو
تقطع أيديهم
وأرجلهم من خلاف
أو ينفوا من
الأرض } وفيما
أنزلت وذكر
اختلاف ألفاظ
الناقلين لخبر
أنس بن مالك
فيه
7- "Allah'a ve
ResQlüne Savaş Açanların ve Yeryüzünde Bozgunculuk Çıkarmaya Çalışanların
Cezası; Ancak Öldürülmeleri, Yahut Asılmaları veya Ellerinin ve Ayaklarının
Çaprazlama Kesilmesi, Yahut O Yerden Sürülmeleridir ... "[Miide 33] Ayetinin
Açıklaması ve Nüzul Sebebi
أخبرنا
إسماعيل بن
مسعود قال
حدثنا يزيد بن
زريع عن حجاج
الصواف قال
حدثنا أبو
رجاء مولى أبي
قلابة قال
حدثنا أبو
قلابة قال
حدثني أنس بن
مالك أن نفرا
من عكل ثمانية
قدموا على
النبي صلى
الله عليه
وسلم
فاستوخموا
المدينة وسقمت
أجسامهم
فشكوا ذلك إلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فقال ألا
تخرجون مع
راعينا في
إبله فتصيبوا
من ألبانها
وأبوالها
قالوا بلى
فخرجوا
فشربوا من
ألبانها
وأبوالها
فصحوا فقتلوا راعي
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وطردوا
الغنم فبلغ
ذلك رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فبعث
فأخذوهم فأتي
بهم فقطع
أيديهم
وأرجلهم وسمر
أعينهم
ونبذهم في
الشمس حتى
ماتوا
[-: 3473 :-] Enes b. Malik
bildiriyor: Ukl kabilesinden sekiz kişi Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in
yanına geldiler. Ancak Medine'nin havası onlara ağır geldi ve hastalandılar.
Durumu Resulullah'a (s.a.v.) bildirdiklerinde:
"Çobanımızla
birlikte yaylaya çıkmaya ne dersiniz? Develerin sütünden içer, idrarlarından
faydalanırsınız" buyurdu. Onlar da: "Olur" dediler. Sonrasında
çobanla birlikte çıktılar ve develerin sütünden içip idrarlarından da
faydalandılar. Ancak sonrasında Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in o
çobanını öldürdüler ve develeri de önlerine katıp gittiler. Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) durumdan haberdar olunca arkalarından adamlar
gönderdi. Yakalanıp getirildiler. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) el
ve ayaklarını kestirdi, gözlerini oydurdu ve ölene kadar da güneşin altında
bıraktı.
3474, 3475 ile 11078.
hadislerde yine gelecektir. 3477. hadisin tahrici ile 290 ve 291. hadislere bakınız. -
Mücteba: 7/93; Tuhfe: 945.
Diğer tahric: Buhari
(233, 3018, 4193, 4610, 6802, 6803, 6804, 6805, 6899), Müslim 1671 (10, 11,
12), Ebu Davud (4364, 4365, 4366) ve Ahmed, Müsned (12639)
أخبرني عمرو
بن عثمان بن
سعيد بن كثير
بن دينار عن
الوليد عن
الأوزاعي عن
يحيى عن أبي
قلابة عن أنس
أن نفرا من
عكل قدموا على
النبي صلى
الله عليه وسلم
فأسلموا
فاجتووا
المدينة
فأمرهم النبي
صلى الله عليه
وسلم أن يأتوا
إبل الصدقة
فيشربوا من
أبوالها
وألبانها
ففعلوا
فقتلوا راعيها
واستاقوها
فبعث النبي
صلى الله عليه
وسلم في طلبهم
قال فأتي بهم
فقطع أيديهم
وأرجلهم وسمر
أعينهم ولم
يحسمهم
وتركهم حتى
ماتوا فأنزل
الله عز وجل {
إنما جزاء
الذين
يحاربون الله ورسوله
} الآية
[-: 3474 :-] Enes bildiriyor: Ukl
kabilesinden bir grup Nebi'e (s.a.v.) gelip Müslüman oldular ve Medine'ye yerleştiler.
Ancak Medine'nin havası onlara yaramadığı için hastalandılar. Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) zekat develerinin otladıldığı yaylaya
gitmelerini, develerin sütünden içip idrarından faydalanmalarını tavsiye etti.
Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)'in tavsiyesine uyup gittiler. Ancak
sürünün çobanını öldürüp sürüyü de alıp gittiler. Resulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem) peşlerinden iyi iz süren birilerini gönderip yakalanmalarını
emretti. Yakalanıp getirildiklerinde el ve ayaklarını kestirdi, gözlerini
çıkardı. Kesilen yerlerin kanı durmasın diye de yaralarını dağlatmadı. Ölene
kadar da öylece bıraktı. Bunun üzerine şu ayet nazil oldu:
''Ailah'a ve Resulüne
savaş açanların ve yeryüzünde. bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak
öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama
kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir ... " (Maide 33)
Mücteba: 7/94; Tuhfe:
945 .
Diğer tahric: Buhari
(233, 3018, 4193, 4610, 6802, 6803, 6804, 6805, 6899), Müslim 1671 (10, 11,
12), Ebu Davud (4364, 4365, 4366) ve Ahmed, Müsned (12639)
أخبرنا
إسحاق بن
منصور قال
حدثنا محمد بن
يوسف قال
حدثنا
الأوزاعي قال
حدثني يحيى بن
أبي كثير قال
حدثني أبو
قلابة عن أنس
قال قدم على رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
ثمانية نفر من
عكل فذكر نحوه
إلى قوله لم
يحسمهم وقال
قتلوا الراعي
[-: 3475 :-] Enes der ki: "Ukl
kabilesinden sekiz kişi Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e geldiler ...
" Ravi sonrasında hadisi, kesilen yerlerin kanı durmasın diye
dağlatmamasına kadar aktarır. Ayrıca çobanı öldürdüklerini de zikreder.
Mücteba: 7/95; Tuhfe:
945.
Diğer tahric: Buhari
(233, 3018, 4193, 4610, 6802, 6803, 6804, 6805, 6899), Müslim 1671 (10, 11,
12), Ebu Davud (4364, 4365, 4366) ve Ahmed, Müsned (12639)
أخبرنا أحمد
بن سليمان قال
حدثنا محمد بن
بشير قال
حدثنا سفيان
عن أيوب عن
أبي قلابة عن
أنس قال أتى
النبي صلى
الله عليه
وسلم نفر من
عكل أو عرينة
فأمر لهم
فاجتووا
المدينة بذود
أو لقاح
يشربون
ألبانها
وأبوالها
فقتلوا
الراعي
واستاقوا
الإبل فبعث في
طلبهم فقطع
أيديهم
وأرجلهم وسمل
أعينهم
[-: 3476 :-] Enes bildiriyor: Ukl
veya Ureyne kabilesinden bir grup Nebi'e (s.a.v.) gelip Müslüman oldular ve
Medine'ye yerleştiler. Ancak Medine'nin havası onlara yaramadığı için rahatsız
olunca, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zekat develerinden, sütünden.
içip idrarından faydalanmaları için kendilerine deve tahsis edilmesini emretti.
Ancak gittikleri yerde çobanı öldürdüler ve develeri de alıp gittiler.
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) peşlerinden adamlar gönderdi.
Yakalanıp getirildiklerinde el ve ayaklarını kestirdi, gözlerini oydurdu.
Mücteba: 7/95; Tuhfe:
945.
Diğer tahric: Buhari
(233, 3018, 4193, 4610, 6802, 6803, 6804, 6805, 6899), Müslim 1671 (10, 11,
12), Ebu Davud (4364, 4365, 4366) ve Ahmed, Müsned (12639)
ذكر
اختلاف
الناقلين
لخبر حميد عن
أنس بن مالك
فيه
أخبرنا أحمد
بن عمرو بن
السرح قال
أخبرنا بن وهب
قال أخبرني
عبد الله بن
عمر وغيره عن
حميد الطويل
عن أنس بن
مالك أن ناسا
من عرينة
قدموا على
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فاجتووا
المدينة
فبعثهم النبي
صلى الله عليه
وسلم إلى ذود
له فشربوا من
ألبانها
وأبوالها
فلما صحوا
ارتدوا عن الإسلام
وقتلوا راعي
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
مؤمنا
واستاقوا
الإبل فبعث
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم في
آثارهم
فأخذوا فقطع
أيديهم
وأرجلهم وسمل
أعينهم
وصلبهم
[-: 3477 :-] Enes b. Malik
bildiriyor: Ureyne kabilesinden bir grup Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e
gelip Müslüman oldular ve Medine'ye yerleştiler. Ancak Medine'nin havası onlara
yaramadığı için rahatsız olunca, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
onları zekat develerinin yayıldığı yere gönderdi ve develerin sütünden içip
idrarlarından faydalanmalarını tavsiye etti. Sürünün olduğu yere gittiler,
ancak iyileştikten sonra islam dininden çıktılar. Resulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem)'in mümin olan çobanını öldürüp sürüyü de alıp gittiler. Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) peşlerinden adamlar gönderdi. Yakalandıklarında
el ve ayaklarını kestirdi, gözlerini oydurdu ve astı.
3478, 3479, 3480, 7524
ile 7525. hadislerde yine gelecektir. 3473. hadisin tahrici ile 290 ve 291.
hadislere bakınız. - Mücteba: 7/95; Tuhfe: 705.
Diğer tahric: Müslim
(1671), Ebu Davud (4367), İbn Mace (2578, 3503), Tirmizi (72, 1845, 2042) ve
Ahmed, Müsned (12042)
أخبرنا علي
بن حجر قال
أنبأنا
إسماعيل عن
حميد عن أنس
قال قدم على
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
أناس من عرينة
فقال لهم رسول
الله صلى الله
عليه وسلم لو
خرجتم إلى
ذودنا فكنتم
فيها فشربتم
من ألبانها
وأبوالها
ففعلوا فلما
صحوا قاموا
إلى راعي رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقتلوه
ورجعوا كفارا
واستاقوا ذود
النبي صلى
الله عليه وسلم
فأرسل في
طلبهم فأتي
بهم فقطع
أيديهم وأرجلهم
وسمل أعينهم
[-: 3478 :-] Enes bildiriyor: Ureyne
kabilesinden bir grup Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanına geldiler.
Ancak Medine'nin havasından rahatsızlandılar. Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem) : "Sağmal develerimizin bulunduğu yere gitseniz de sütünden içip
idrarından faydalansanız olmaz mı?" buyurunca kabul edip gittiler. Ancak
iyileştiklerinde Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in çobanını
öldürdüler. islam diniden çıkıp tekrar kafir oldular ve sürüyü de alıp
gittiler. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) peşlerinden birilerini
gönderip yakalattı. Getirildiklerinde el ve ayaklarını kestirdi, gözlerini
oydurdu.
Mücteba: 7/96; Tuhfe:
597.
Diğer tahric: Müslim
(1671), Ebu Davud (4367), İbn Mace (2578, 3503), Tirmizi (72, 1845, 2042) ve
Ahmed, Müsned (12042)
أخبرنا محمد
بن المثنى قال
حدثنا خالد
قال حدثنا
حميد عن أنس
قال قدم ناس
من عرينة على
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فاجتووا
المدينة فقال
لهم النبي صلى
الله عليه
وسلم لو خرجتم
إلى ذودنا فشربتم
من ألبانها
قال وقال
قتادة
وأبوالها فخرجوا
إلى ذود رسول
الله صلى الله
عليه وسلم فلما
صحوا كفروا
بعد إسلامهم
وقتلوا راعي
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم مؤمنا
واستاقوا ذود
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
وانطلقوا محاربين
فأرسل في
طلبهم فأخذوا
فقطع أيديهم
وأرجلهم وسمر
أعينهم
[-: 3479 :-] Enes anlatıyor: Ureyne
kabilesinden bir grup Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanına gelip
Medine'ye yerleştiler. Ancak Medine'nin havasından rahatsızlanınca Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem): "Sağmal develerimizin bulunduğu yere
gitseniz de sütünden içip idrarından faydalansanız olmaz mı?" buyurdu.
Bunun üzerine Resulullah'ln (s.a.v.) zekat malları olan sağmal develerinin
bulunduğu yere gittiler. iyileştiklerinde de dinden dönüp tekrar kafir oldular
ve Resulullah'ln (s.a.v.) mümin çobanını öldürdüler. Develeri de önlerine katıp
islam düşmanlarına katılmak üzere yola çıktılar. Resulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem) peşlerinden birilerini gönderip yakalattı. Getirildiklerinde el ve
ayaklarını kestirdi, gözlerini de oydurdu.
Mücteba: 7/96; Tuhfe:
651.
Diğer tahric: Müslim
(1671), Ebu Davud (4367), İbn Mace (2578, 3503), Tirmizi (72, 1845, 2042) ve
Ahmed, Müsned (12042)
أخبرنا محمد
بن المثنى قال
حدثنا محمد بن
أبي عدي قال
حدثنا حميد عن
أنس قال أسلم
أناس من عرينة
فاجتووا
المدينة فقال
لهم رسول الله
صلى الله عليه
وسلم لو خرجتم
إلى ذود لنا
فشربتم من ألبانها
قال حميد وقال
قتادة عن أنس
وأبوالها ففعلوا
فلما صحوا
كفروا بعد
إسلامهم
وقتلوا راعي
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم مؤمنا
واستاقوا ذود
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وهربوا
محاربين
فأرسل رسول
الله صلى الله
عليه وسلم في
آثارهم
فأخذوا فقطع
أيديهم
وأرجلهم وسمر
أعينهم
وتركهم في
الحرة حتى
ماتوا
[-: 3480 :-] Enes anlatıyor: Ureyne
kabilesinden bir grup Müslüman oldu ve Medine'ye yerleşti. Ancak Medine'nin
havasından rahatsızlanınca Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Sağmal develerimizin bulunduğu yere gitseniz de sütünden içip idrarından
faydalansanız olmaz mı?" buyurdu. Kabul edip develerin bulunduğu yere
gittiler. Ancak iyileştiklerinde dinden dönüp tekrar kafir oldular ve
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'ln mümin çobanını öldürdüler. Develeri
de önlerine katıp islam düşmanı olarak yola çıktılar. Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) peşlerinden birilerini gönderip yakalattı. Getirildiklerinde
el ve ayaklarını kestirdi, gözlerini oydurdu. Ölene kadar da Harre'de güneş
altında bıraktı.
Mücteba: 7/96; Tuhfe:
757.
Diğer tahric: Müslim
(1671), Ebu Davud (4367), İbn Mace (2578, 3503), Tirmizi (72, 1845, 2042) ve
Ahmed, Müsned (12042)
أخبرنا محمد
بن عبد الأعلى
قال حدثنا
يزيد وهو بن
زريع قال
حدثنا سعيد
قال حدثنا
قتادة أن أنس
بن مالك حدثهم
أن ناسا أو
رجالا من عكل
أو عرينة
قدموا على
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فقالوا
يا رسول الله
إنا أهل ضرع
ولا نكن أهل
ريف
فاستوخموا
المدينة فأمر
لهم رسول الله
صلى الله عليه
وسلم بذود
وراع وأمرهم
أن يخرجوا
فيها فيشربوا
من لبنها
وأبوالها
فلما صحوا
وكانوا
بناحية الحرة
كفروا بعد
إسلامهم
وقتلوا راعي
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
واستاقوا
الذود فبعث الطلب
في آثارهم
فأتي بهم فسمر
أعينهم وقطع
أيديهم
وأرجلهم ثم
تركهم في
الحرة على
حالهم حتى
ماتوا
[-: 3481 :-] Enes b. Malik anlatıyor:
Ukl ve Ureyne kabilelerinden bir topluluk Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'e gelip Müslüman oldular ve Medine'ye yerleştiler. Ancak Medine'nin
havası kendilerine ağır gelince: "Ya Resulullah! Bizler hayvanlarımızın
sütüyle beslenen bir milletiz. Şehir hayatına alışık değiliz" dediler.
Bunun üzerine Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) onlar için bir deve
sürüsü hazırlanması emretti. Bir çoban da verip develerin sütünden ve
idrarından faydalanmalarını söyledi. Sürüyle birlikte Harre taraflarına
gittiler. Ancak iyileştiklerinde dinden dönüp tekrar kafir oldular.
Resulullah'ln (s.a.v.) çobanını da öldürüp sürüyü alıp gittiler. Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) peşlerinden birilerini gönderdi. Yakalanıp
getirildiklerinde gözlerini oydurdu, el ve ayaklarını kestirdi ve ölene kadar
da Harre'de onları kendi hallerine bıraktı.
Mücteba: 7/97; Tuhfe:
1176 .
Aynı isnad ve metinle
290. hadiste geçti.
أخبرنا
محمد بن
المثنى عن عبد
الأعلى نحوه
[-: 3482 :-] Muhammed b. el-Musenna
da Abdula'la vasıtasıyla benzerini rivayet eder.
290. hadiste tahrici
yapıldı.
قال أخبرنا
محمد بن رافع
أبو بكر
البصري قال حدثنا
بهز قال حدثنا
حماد قال
حدثنا قتادة
وثابت عن أنس
أن نفرا من
عرينة نزلوا
في الحرة فأتوا
النبي صلى
الله عليه
وسلم فاجتووا
المدينة
فأمرهم رسول
الله صلى الله
عليه وسلم أن
يكونوا في إبل
الصدقة وأن
يشربوا من
ألبانها
وأبوالها فقتلوا
الراعي
وارتدوا عن
الإسلام
واستاقوا الإبل
فبعث رسول
الله صلى الله
عليه وسلم في
آثارهم فجيء
بهم فقطع
أيديهم
وأرجلهم وسمر
أعينهم
وألقاهم في
الحرة قال أنس
فلقد رأيت
أحدهم يكدم
الأرض بفيه
عطشا حتى
ماتوا
[-: 3483 :-] Enes der ki: Ureyne
kabilesinden bir grup Müslüman olup Harre'de konakladılar. Daha sonra
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanına gelip Medine'ye yerleştiler.
Medine'nin havasından rahatsızlanınca da Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem) zekat devleriyle birlikte yaylaya çıkmalarını, develerin sütünden ve
idrarından faydalanmalarını tavsiye etti. Kabul edip çıktıklarında ise çobanı
öldürdüler ve dinden çıkıp tekrar kafir oldular. Deve sürüsünü de önlerine
katıp gittiler. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) peşlerinden birilerini
gönderdi. Yakalanıp getirildiklerinde el ve ayaklarını kestirdi, gözlerini
oydurdu ve Harre'de onları kendi hallerine bıraktı. içlerinden birinin ağzını
yerlere sürerek ölüp gittiği ne şahit oldum.
Mücteba: 7/97; Tuhfe:
317.
Diğer tahric:
290. hadiste tahrici
yapıldı.
ذكر
اختلاف طلحة
بن مصرف
ومعاوية بن
صالح على يحيى
بن سعيد في
هذا الحديث
أخبرني محمد
بن وهب بن أبي
كريمة الحراني
قال حدثنا
محمد بن سلمة
قال حدثني أبو
عبد الرحيم
حدثني زيد بن
أبي أنيسة عن
طلحة بن مصرف
عن يحيى بن
سعيد عن أنس
بن مالك قال
قدم أعراب من
عرينة إلى نبي
الله صلى الله
عليه وسلم
فأسلموا
فاجتووا
المدينة حتى
اصفرت ألوانهم
وعظمت بطونهم
فبعث بهم نبي
الله صلى الله
عليه وسلم إلى
لقاح له
فأمرهم أن
يشربوا من
ألبانها
وأبوالها حتى
صحوا فقتلوا
رعاتها
واستاقوا
الإبل فبعث
نبي الله صلى
الله عليه
وسلم في طلبهم
فأتي بهم فقطع
أيديهم
وأرجلهم وسمر
أعينهم قال
عبد الملك
أمير
المؤمنين لأنس
وهو يحدثه هذا
الحديث بكفر
أو بذنب قال
بكفر
[-: 3484 :-] Enes b. Malik anlatıyor:
Ureyne'den bir grup bedevi Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelip Müslüman
oldular ve Medine'ye yerleştiler. Ancak bir süre sonra benizleri sarardı ve
karınıarında şişlik oldu. Bunun üzerine Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)
onları deve sürüsünün bulunduğu yere gönderdi ve develerin sütünden ve
idrarından içip faydalanmalarını tavsiye etti. Bu şekilde yapıp
iyileştiklerinde ise sürünün çobanını öldürdüler ve sürüyü alıp gittiler. Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem) peşlerinden birilerini gönderdi. Yakalanıp
getirildiklerinde el ve ayaklarını kestirdi, gözlerini oydurdu.
Müminlerin emiri
Abdulmelik, bunu aktaran Enes'e: "Suçlarından dolayı mı onlara bunu yaptı,
yoksa dinden çıkıp kafir oldukları için mi?" diye sorunca, Enes:
"Kafir oldukları için" dedi.
Mücteba: 1/160,7/98;
Tuhfe: 1664 .
Aynı isnad ve metinle
291. hadiste geçti.
أخبرنا أحمد
بن عمرو بن
السرح قال
أنبأنا بن وهب
قال وأخبرني
يحيى بن أيوب
ومعاوية بن
صالح عن يحيى
بن سعيد عن
سعيد بن
المسيب قال
قدم ناس من العرب
على رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فأسلموا
ثم مرضوا فبعث
بهم رسول الله
صلى الله عليه
وسلم إلى لقاح
ليشربوا من
أبوالها
وألبانها فكانوا
فيها ثم عمدوا
إلى الراعي
غلام لرسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقتلوه
واستاقوا
اللقاح
فزعموا أن
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
قال اللهم عطش
من عطش آل
محمد صلى الله
عليه وسلم
الليلة فبعث
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
في طلبهم
فأخذوا فقطع
أيديهم
وأرجلهم وسمل
أعينهم
وبعضهم يزيد
على بعض إلا
أن معاوية قال
في هذا الحديث
استاقوا إلى
أرض الشرك
[-: 3485 :-] Said b. el-Müseyyeb
anlatıyor: Bedevilerden bir topluluk Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e
gelip Müslüman oldular ve Medine'ye yerleştiler. Ancak bir süre sonra kentin
havasından dolayı rahatsız oldular. Bunun üzerine Nebi (sallallahu aleyhi ve
sellem) onları develerin sütünden ve idrarından içip faydalanmaları için deve
sürüsünün bulunduğu yere gönderdi. Orada da bir süre kaldıktan sonra Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in hizmetçisi olan çobana saldırıp öldürdüler ve
sürüyü de alıp gittiler. Olayın olduğu sırada Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'in :
"Allahım! Bu gece
Muhammed ailesini susuz bırakanı sen de sudan mahrum et!" diye dua ettiği
bildirilir. Allah Resulü (s.a.v.) durumdan haberdar olunca peşlerinden
birilerini gönderdi. Yakalanıp getirildiklerinde el ve ayaklarını kestirdi,
gözlerini oydurdu.
Bunu rivayet edenler
metni çok az farklılıklarla rivayet etmişlerdir. Ancak (ravi) Muaviye bunu
rivayet ederken, sürüyü önlerine katıp şirk diyarına doğru yola koyulduklarını
da zikreder.
Mücteba: 7/98; Tuhfe:
18752.
Bir öncesinde mevsul
olarak geçti.